İSSOS SAVAŞI
![]() |
Muharebeyi gösteren bir resim ( 5 kasım M.Ö 333 ) |
İskender Anadolu topraklarında çok hızlı bir şekilde ilerlemiş önüne çıkan tüm tehlikeleri ezip geçmiştir M.Ö 350 400 yıllarında dünyanın büyük gücü olan Pers İmparatorluğu Anadolu ve dünya hakimiyetini kaybedip ticaret yollarını İskender'e teslim etmiştir. İskender'in, Perslerin kalbine doğru ilerlemesi üzerine Babil'de İskender'e karşı dev bir ordu toplayan Pers İmparatoru III. Dareios harekete geçmişti. Dareios'un ordusu yavaş yavaş ilerletmiş İskenderle kendi istediği bir bölgede savaşmak istemektedir. En ön sırada, ritüeller sırasında ilahiler söyleyen Pers adak uzmanı büyücüler yürüyordu. Gümüş sunaklar üzerinde yaktıkları kutsal ateş, Perslerin ölümsüzlükleri ve üstünlüklerini sembolize ediyordu. Başlarına keçeden yapılmış yüksek başlıklar takıyorlardı nefeslerinin yanmakta olan ateşin kutsallığını kirletmemesi için bu başlıkların ağızlarını örten parçalarıyla ağızlarını kapatıyorlardı. Onları kan kırmızı pelerinleriyle soylu delikanlılar izliyordu. Arkasından parıldayan koşu takımlarıyla bezenmiş sekiz atın çektiği, Pers tanrısı Ahura Mazda'nın kutsal savaş arabası ilerliyordu.
![]() |
Pers Tanrısı Ahura |
Hiçbir ölümlü tanrı Ahura'nın arabasına binemediğinden, dizginleri tutan sürücü arabanın peşi sıra yürüyordu. Biraz ardından güneşe adanmış, olağanüstü büyüklükte bir aygır ve bembeyaz giysiler içindeki süvarilerin bindiği on at geliyordu. Daha ilerde, başlarındaki miğferleri, dizlik ve zırhları güneşten parlayan ağır zırhla donanmış süvariler geliyordu. Arkalarından mızraklarının uç kısmında elma şeklinde altından yapılmış denge ağırlıkları bulunduğu için "elma taşıyıcılar" olarak bilinen seçkin Pers birlikleri geliyordu. Elma taşıyıcıları, yine gösterişte onları gölgede bırakmayan 15 bin kişilik kralın akrabaları izliyordu. Sırada, altın gerdanlıklar takmış, altın sırmalar ve değerli taşlarla işlenmiş tunikler giyinmiş yürüyen 10 bin asker vardı. Hiç bir ordu böylesine muhteşem bir güzellikle donatılamazdı. En son herkesten yüksekte kalan, her iki yanı da tanrıların altın ve gümüş kabartmalarıyla süslenmiş savaş arabasının üzerinde III. Dareios geliyordu. Pers ordusunun ihtişamı ve büyüklüğü düşmanı korkutuyordu. Persler İskender'i yeneceklerini ve bu tehlikeyi sonsuza dek çözeceklerini düşünüyordu ancak İskender'in planları ve düşünceleri Persleri mutlu etmeyecekti büyük bir imparatorluğu bitişi olacaktı.
![]() |
III. Darius |
III. Darius Beline kuşandığı altın kemere, kabzasın kıymetli taşlarla bezeli hançerini kuşanmış, başında ise beyaz altın ve lacivert taşlarla süslenmiş tacı vardı. Bütün ülkelerin ve Ahamenişlerin hükümdarı, Ahura Mazda'nın yardımıyla görkemli bir biçimde muharebe meydanına ilerliyordu. Dareios'u gümüş kaplamalı ve altın uçlu mızraklar taşıyan 10 bin mızrakçı ve soylu akrabalarından 200 süvari, 400 atlı ve 30 bin asker izliyordu. Antik kaynaklarda Pers ordusunun mevcudunun 500.000'i aştığı yazar. Günümüz tarihçilerine göre ise bu rakam 100-150 bin arasındadır. İşte bu büyük ordu 333 yılının Eylül ayında, Kilikya ve Suriye sınırında, Asi Nehri dolaylarındaki Sochoi şehrine ulaştı ve burada kamp kurdu. Bu bölgede, 100 bin kişilik bir orduya bile yetecek kadar su ve özellikle bereketli ekin tarlaları vardı. Bazı rivayetlere göre III. Darius'un ordusunun büyüklüğünden şu şekilde paylaşmaktadır III. Darius'un ordusunun geçtiği yerlerdeki nehirleri ve ırmakları kuruttuğu söylenir.
III. Darius ordusu Anadolu topraklarına doğru ilerlerken Büyük İskender'in Torosları aştıktan hemen sonra, kısa bir süre önce geçirmiş olduğu hastalıktan kurtulması şerefine Asklepios'a (Sağlık Tanrısı) kurban keserek ordusuna geçit töreni yaptırmış ve eğlenceler düzenlemişti. Darius'un üzerine yürümekte bu nedenle biraz gecikmesi Pers kralının çevresinde bulunanlar İskender'in korktuğunu III. Darius'un İskender'i yenebileceğini ve İskender'den intikamlarını alacaklarını söylemektedirler, III. Darius bu söylentilerin rüyasına kapılıp İskener'i yeneceğini düşünmüş ve 500 bini geçen ordu mevcudundan yalnız süvari kuvvetlerinin bile Makedonyalıları perişan edebileceğini inandı. Bir kez daha önerileri kulak asmadı ve Büyük İskender'le geniş bir alanda karşılaşmak yerine bir an önce intikam almak tutkusuyla Kilikya'nın dar vadilerine doğru yola çıktı.
![]() |
Pers ve Makedon ordularının savaş meydanına geliş yolları. |
Pers ve Makedon ordularının arasında sadece bir dağ sırtı bulunuyordu. Ancak Perslerin süvari üstünlüğünün, Sochoi düzlüğünde büyük avantaj sağlayacak olması ve bu durum Makedon ordusunu çember içine almalarını kolaylaştırıcı bir unsur teşkil etmesi, Makedonlar için riskli bir durum ortaya çıkarmaktaydı. Ancak Parmenion, çözüm bulmakta gecikmedi.
![]() |
Makedon generali Parmenion |
Parmenion, birliklerini dağların denize kadar uzandığı İssos liman şehrinin güneyinde dağlık kıyı şeridinde konuşlandırarak daha önce Perslerin süvari üstünlüğünden kaynaklanan tedirginliği gidermiş oldu. Bu sırada Dareios beklenmedik bir yöne doğru harekete geçti. Kulağına gelen haberlerden Makedon ordusunun dağ sırtının arkasına konuşlanmadığı ayrıca İskender'in daha batıda olduğunu öğrenmişti. Bir Babil tableti Dareios'un ilerleyişinin başlangıç tarihine ışık tutar. Gökbilim Güncesi olarak bilinen kaynaktaki 333 yılına ait verilerde 27 Ekim tarihindeki güneş tutulması tahmini için "gerçekleşmedi" denmekteydi. O devirlerde bu durum astronomi hatası değil hayırlı bir alamet addediliyordu. Doğal olarak ta Dareios ta bu alameti harekete geçmesi için bir sakınca olmadığı yönünde yorumlamıştı. Ekim ayının son günlerinde harekete geçen Pers ordusu, Kasım ayının birinci günü kuzeydeki dağlık bölgeye ulaşmıştı. Aynı anda İskender de dağların batısındaki sahil yolundan güneye inerek harekete geçmişti. İskender, Dareios'un Sochoi de değil İssos'ta olduğunu öğrenince çok şaşırdı.
![]() |
Pers ve Makedon ordularının karşılıklı olarak ilk dizilişi. |
İskender, Dareios'un ordusunu bu derece hatalı bir şekilde dizeceğini ve karşısına bu bölgede çıkacağını düşünmemişti Dareios bu denli büyük bir stratejik hata yaptığını ne yazık ki savaşın sonunda öğrenecekti. böylesine büyük bir stratejik hata yaparak o muazzam ordusunu Kilikya'nın daracık vadilerine somasını sayıca üstün olan ordunun acı bir şekilde kaybetmesine yol açacaktı. İskender Ağır hareket edebilecek Pers ordusunu bu bölgede yenmesi çok daha kolay olacaktı. İskender ve Parmenion'un ordusu vakit yitirmeden kıyı şeridini izleyerek kuzeye doğru ilerlediler. İki ordu İskenderun körfezine dökülen Pinaros Çayı'nın (bugün Deliçay) yakınlarında karşılaştı. Ertesi gün 6 yada 7 Kasım'da başlayan çarpışma antik çağın en kanlı muharebelerinden biri olarak tarihe geçti. Dareios'un mevcudu 100.000'i aşan heybetli ordusu İssos düzlüğüne sığacak gibi değildi. Dağlar ve deniz arasında kalan küçük bir alan olmasıyla burası, çok sayıda olan Pers askerinin yayılması için ideal bir yer değildi. sayıca üstün olmalarına rağmen alanın çok ufak olması pers ordusunun hareketlerini kısıtlamış hızlı hareket edememiş hale gelmiştir. Pers ordusunun büyük bölümü yürüyüş kolları halinde cephe gerisinde bırakılmış, gerekmesi durumunda ileri sürülmek üzere hazır bekliyorlardı. Perslerin büyük ve korkutucu ordusuna karşılık İskender ve generalleri Parmenion, Craterus, Hephaestion, Ptolemy, Pantordanus ve II. Sitalces komutasındaki Makedon ordusunun mevcudu şu şekildedir: Falankslar ve hoplitlerin (mızrak ve kalkanlı piyade) oluşturduğu 22.000 ağır piyade; 13.000 peltast (hafif piyade) ve Tesalyalı, Yunan ve elit "Hetairoi"lerden oluşan 5.850 süvari. Darius'un ordusu Makedonların iki katından fazla olsa da deniz ve Amanos Dağları arasındaki dar ovaya sıkışmış bir haldeydi. Coğrafya hiç de Darius'un lehine değildi. Bu nedenle güçlerini en verimli olacak şekilde dizememiş ve ordusunun büyük bir kısmını gereğinde kullanmak üzere cephe gerisinde bırakmıştı. Bir tarafta 100.000 kişilik Pers ordusu, Bu muazzam gücün karşısında ise 35.000 piyade ve 6.000 kadar süvariden oluşan ancak Büyük İskender'in stratejik dehası ile devleşecek bir Makedon ordusu bulunuyordu. M.Ö. 333 Kasım'ında iki ordu karşı karşıya dizilmiştir (Yukarıdaki resimde iki ordunun alandaki diziliş şekli görülmektedir.).
Pers ordusunun deniz tarafındaki sağ kanadı süvariler, ağır piyade Kardakeler, okçular ve Yunan paralı askerlerinden oluşuyordu. Dağlık taraftaki sol kanada ise süvariler için elverişli olmadığından ağır piyadeler yerleşmişti. Darius muhafızlarıyla birlikte iki tarafında Yunan paralı askerleri olduğu halde merkezde konumlanmıştı. İskender ise deniz tarafındaki sol kanadına Tesalyalı ve Yunan süvarilerle, mızrakçıları ve Kıbrıslı okçuları yerleştirmiş, merkeze şöhretli falankslarını koymuştu. Sol kanat ise dağa doğru elit piyade Hypaspistler, İskender'in bizzat başında bulunduğu süvari Hetairoiler, Makedon okçular ve hafif süvarilerden oluşuyordu. Büyük İskender, Darius'un bir kez daha böylesine büyük bir stratejik hata yaparak o muazzam ordusunu Kilikya'nın daraçık vadilerine sokacağını aklından bile geçirmemişti. Gerçi kendilerinin geri çekilme hattı Persler tarafından kapatılacak olsa da kalabalık ve o nispette de ağır hareket edebilecek Pers ordusunu bu bölgede yenmeleri çok daha kolay olacaktı. İskender tüm komutanlarını toplayarak savaştan önce son bir nutuk söyledi:
![]() |
İssos savaşında İskender |
Asya kapılarının artık Makedonyalılara açılmasının zamanı geldi. Her şey gerçekleşecek bu büyük savaşın sonucuna bağlı. Perslerle Granikos'ta savaştınız, onlardan üstün savaşçı olduğunuzu gösterdiniz. Bu defa ben de Darius ile karşılaşacağım. Benim nasıl dövüştüğümü, tehlikeden korkup kaçmadığımı biliyorsunuz. O zaman zafer bizimdir. M.Ö. 333 yılının Ekim sonu veya Kasım ayı başında Büyük İskender ile Pers kralı Darius, İssos'un (Dörtyol) daracık ovasında (Ayaş ovasında) karşılaştılar. Makedon saldırısı, İskender'in askeri kanadını oluşturan, falangitlerini düşmana karşı harekete geçirir geçirmez, süvari birliklerinin en önünde yer alan İskender, Pers ordusunun sol kanadına karşı hızla taarruza geçmiştir. Burada seçkin Pers süvari ve piyadeleri ile kıyasıya bir çarpışma devam ederken, Makedonya cephesi merkezindeki kıtalar Pers baskısı altında kalmışlar Pers ordusundaki paralı askerler bu gedikten sızarak Makedonya ordusu merkezini tehdit ediyorlardı. Makedonya sol kanadındaki durum da bundan iyi değildi. Sağ kanatta İskender'in üstünlüğüne karşı, merkez ve sol kanatta Pers baskısı şiddetlenmiş, meydan savaşı kritik durum almıştı. Savaş başladığında İskender süvarileriyle Perslerin sol kanadına saldırır. Kısa sürede burayı çökertip Darius'un bulunduğu merkeze yönelir. Onun ana taktiği düşmanım en zayıf değil, en güçlü noktasına saldırmaktır. Darius şaşırır. Bu arada Pers ordusu Makedon falankslarını iterek bir gedik açmıştır. Bu gedikten sızan Pers ordusunun Yunan askerleri Makedon ordusunun merkezini zorlamaya başlar. Buna bir de nehri geçen Pers süvarisinin Tesalyalı süvarileri neredeyse dağıtmak üzere olması eklenir.
Savaşın en tehlikeli zamanında İskender, Pers ordusunun sol kanadı üzerindeki baskısını arttırdı. Yarım sola kıvrılarak Pers Kralı Darius'un bulunduğu hattın gerisine doğru saldırdı. Atının üstünde en önde dövüşüyor, Makedonya süvarilerini de coşturuyordu. Bu zor durumda kalan Makedon ordusunu rahatlatmış yeniden toparlanmasını sağlamış ve yeniden ilerlemeye başlamışlardı. Bu esnada İskender bacağından yaralanmıştı ancak Pers paralı askerleri birer birer can veriyordu. Savaşçı kişiliğinde övgüyle söz edilen Pers Oksyatres, Dareios'un kardeşlerinden biriydi. İskender'in atını Dareios'un üzerine sürdüğünü görünce en usta süvarileri ile İskender ve yanındakilerin peşine düştü.
![]() |
Büyük İskender'in bitirici saldırısı |
Dareios'un savaş arabasının tam önünde çarpışmaya başladı ve birçok Makedon askerini öldürdü. Ama İskender'in yanındakiler çok daha ustaca dövüşüyorlardı ve çok geçmeden Dareios'un savaş arabasının etrafında ceset yığınları yükselmeye başladı. Bir anlığına iki kral birbirlerinin gözlerinin içine bakakaldı. Savaş, İskender'in komutasındaki süvariler ile direkt büyük kral Dareios'un at arabasına saldırı düzenlemesi zaten dağılmakta olan Pers Güçleri gören III. Darius,yenilginin kesin olduğunu anlayarak; korku ve panik içinde kaçarak Makedolara zaferin kapısını açmıştır. Pers Kralının kaçtığını gören İskender sola dönerek falankslar üzerinde ağır baskı kurmuş olan ücretli Yunan askerlerinin üzerine yöneldi. Ne kadar iyi savaşsalar da, Pers ordusunun ücretli Yunan askerleri iki taraftan yapılan saldırıya daha fazla dayanamayıp çözüldüler. Hemen gerilerindeki yedek kuvvetler ise Darius'un kaçtığını gördüklerinde çoktan savaş meydanını terk etmişlerdi. Pers ordusu artık bozulmuş, yalnızca canlarını kurtarma derdine düşmüş dağınık insan kümeleri haline gelmişti. Savaş sırasında ölen Pers askerlerinden çok daha fazlası kaçarken ölmüştü. Perslerin yaklaşık 100.000 zayiatına karşılık Makedon ordusunun zayiatı 500 civarındaydı. Darius öylesine hızlı kaçmıştı ki, tutsak edilenler arasında Darius'un annesi, karısı ve çocukları da vardı. Büyük İskender kendisine yakışanı yaparak hükümdarın ailesine çok iyi muamele etti. Adeta onların üzüntülerini paylaştı. Hele Asya'nın en güzel kadını olarak bilinen Darius'un eşine dokunmadığı gibi, kendi yanında onun güzelliğinden bahsedilmesini bile yasakladı.
III. Darius'un içinde bulunduğu haleti ruhiyesini; karısını, kızlarını, annesini ve ganimetlerini savaş kampında bırakarak kaçmış olması ortaya koymaktadır. Dareios'un ardında bıraktıkları arasında çok değerli altın kakmalı bir sandık vardı. Bunu İskender'in huzuruna getirdiklerinde İskender arkadaşlarına bu sandığın içine konulmayı hak eden en kıymetli şeyin ne olduğunu sordu. Yaptıkları Önerileri dinledikten sonra, bu "sandıkta her zaman yastığının altında hançeri ile birlikte sakladığı "İlyada"'yı saklayacağını" söyledi.
Bu savaş sonunda İskender büyük bir ganimet elde etmekle birlikte Darius'un aile efradina iyi davranmış ve emirlerine hizmetciler vererek yanına katmıştır. Bu büyük yenilginin üzerine III. Darius, İskender'e ailesini geri vermesi için 10.000 talant (260 ton) altın ve barış teklif ederek, kaybettiği toprakları ona bıraktığını iletmiştir. İskender ise III. Darius'a yazdığı mektubunda, Asya Kralı'nın zaten kendisi olduğunu ve kendisinin bizzat gelip teslim olmazsa fetihlerine devam edeceğini belirtmiştir.
İskender kazandığı zafer sonrasında hemen III. Darius üzerine sefer yapmayıp Mısır üzerine yönelmesinde İskender'in askeri planın bir parçasıydı. Çünkü İssos Savaşı'nda Pers Kralı III. Darius'u yenen Büyük İskender henüz Asya'ya tam anlamıyla egemen olmuş sayılmazdı. Kuşku yok ki Darius uçsuz bucaksız ülkesinden toplayacağı yeni kuvvetlerle tekrar karşısına çıkacaktı. Buna meydan vermemek için Pers kralının peşinden gitmesi belki de doğru olurdu. Fakat böylece Asya içerlerine açılması gerekecekti. Bu takdirde ayakta duran Pers donanmasına üs teşkil edecek Suriye limanlarını, Mısır'ı arkasında bir tehlike olarak bırakmış bulunacaktı. Bu uyguladığı stratejik askeri plan sonucu; İskender, Darius ile yeni bir karşılaşmayı ikinci plâna bırakarak Suriye üzerine yürüdü. Fenike sahillerindeki kentler Makedonya kralına boyun eğmeye mecbur kaldılar.
0 Yorumlar